HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, seçim sonuçları ve işçiler üzerine etkisini değerlendirmek üzere bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Sendikamız adına Genel Sekreterimiz Rıfat ÜLGER katıldı.
Arslan toplantıda, HAK-İŞ üyesi işçilere yönelik özellikle CHP ve HDP’li belediyelerde bir “cadı avı” başlatıldığını, üyelerin HAK-İŞ’ten istifaya zorlandığını belirterek, “Bizi yok sayan, bizi kendilerine rakip gören belediye başkanlarıyla sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyız. Hukuki ve demokratik yolları kullanarak mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın açıklamaları şu şekilde oldu;
"Üyelerimizin İstifaya Zorlanmasını Kınıyoruz"
31 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilen yerel seçimlerin ülkemiz, emekçiler ve HAK-İŞ mensupları için hayırlı olmasını dileğinde bulunan Arslan, yerel seçimlere yüzde 84’ün üzerinde yüksek bir katılım olmasının milletimizin seçimlere güveni açısından önemli olduğunu söyledi. Seçimlerin ardından HAK-İŞ üyesi işçilere yönelik bir “cadı avı” başlatıldığını belirten Arslan, "31 Mart yerel seçimleri sonrasında üyelerimizin zorla ve baskıyla istifa ettirilmesini kınıyoruz" dedi.
Arslan, “Biz milletin verdiği oylarla seçilen Belediye Başkanlarına saygı duyuyoruz. Belediye Başkanlarının da bizim saygı duyacağımız şekilde davranmalarını istiyoruz. Bizim isteğimiz çalışanların hakkını ve hukukunu korumaktır. Bu yüzden üyelerimize ve çalışanlarımıza yönelik yapılan baskıların bir an önce sona erdirilmesini istiyoruz. Bu hem CHP açısından hem Belediye Başkanları hem de Türkiye’nin geleceği açısından son derece önemlidir” şeklinde konuştu.
"Seçim Öncesi İşçilere Verilen Taahhütler Tutulsun"
Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve adaylarının seçim döneminde bütün seçmenlerin adayı olacaklarına dair taahhütlerini ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 16 milyon İstanbullunun Belediye Başkanı olacağı söylemini anımsatan Arslan, "Seçim sürecinde hiç kimsenin işiyle, aşıyla oynanmayacağından bahsedildi. Ancak bu ifadelerin tersine bazı uygulamalara şahit oluyoruz. Bazı belediye başkanlıklarının CHP tarafından kazanılmasından sonra karşılaştığımız tablo var. Bu tablo bizi hem rahatsız ediyor, hem üzüyor hem de önümüzdeki süreçlerde daha derin ve daha içinden çıkılmaz sorunlara yol açacağından endişe ediyoruz" dedi.
Bazı belediyelerde HAK-İŞ ve bağlı sendikalara yönelik operasyonu 1 Nisan 2019 tarihinden itibaren başlatıldığına dikkat çeken Arslan, "Belediye başkanlarının isimleri kullanılarak bir kısım işgüzarların bu işin içine girmiş olması ve bazı belediye başkanlarının bunu bilmesine rağmen, uyarmamıza rağmen buna müdahale etmemeleri ve bu sürecin çok hızlı bir şekilde devam etmiş olması bizi endişelendiriyor ve üzüyor" dedi.
"5 Bin 500 Üyemiz Sendikalarından İstifa Ettirildi"
Bugüne kadar başta Hizmet-İş başta olmak üzere, Öz Güven-sen ve Öz Taşıma-İş sendikalarımızdan toplam 5 bin 500 civarında işçinin istifa ettirilerek bir kısmının DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası'na, bir kısmının da Türk-İş'e bağlı Belediye-İş sendikasına ve diğer sendikalara üye yapıldığını söyleyen Arslan, "CHP’li ve HDP'li belediye başkanlıklarını buradan bir kez daha uyarmak istiyorum. Bütün belediye başkanları bizim ve çalışanlarımızın da belediye başkanıdır. Belediyelerimizde daha kaliteli hizmetin verilebilmesi için belediye başkanlarımızın yanlarındayız ve onlara destek olacağız. Onlardan isteğimiz işçilerin sendikal tercihlerinde taraf olmamalarıdır. Aksi taktirde HAK-İŞ ve bağlı sendikalar olarak baskıya maruz kalan üyelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.
Arslan, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarını da ziyaret ederek bu konuyu kendileriyle ayrıntılı bir şekilde konuşacaklarını belirtti.