Tazminat niteliğinde olmaları nedeni ile sendikal tazminat, kötü niyet tazminatı, işe başlatmama tazminatı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesindeki eşit işlem borcuna aykırılık nedeni tazminat, 26/2 maddesindeki maddi ve manevi tazminat, 28. maddedeki belgenin zamanında verilmemesinden kaynaklanan tazminat, 31/son maddesi uyarınca askerlik sonrası işe almama nedeni ile öngörülen tazminat istekleri, kullanılmayan ücretli yıllık izinlerde iş akdinin feshi veya emeklilikten itibaren Borçlar Kanununun 125 ve 146. Maddeleri uyarınca 10 yıllık zaman aşımına tabi idi.
Maalesef ‘’İdi’’ diyoruz. Çünkü 12.10.2017 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı ile Hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve eşit davranma ilkesine uyulmaksızın yapılan fesihten kaynaklanan zaman aşımları 5 yıl olacaktır.
Tasarıyla 4857 sayılı Kanuna ek madde eklenmiştir. Buna göre; “Zamanaşımı süresi EK MADDE 3- İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti ve aşağıda belirtilen tazminatların zamanaşımı süresi beş yıldır.
a) Kıdem tazminatı.
b) İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.
c) Kötüniyet tazminatı.
d) İş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.”
Yine bu tasarıyla 4857 sayılı İş Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 8- Ek 3 üncü madde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra sona eren iş sözleşmelerinden kaynaklanan yıllık izin ücreti ve tazminatlar hakkında uygulanır.’’ denilmek suretiyle iş akdinin feshi veya emeklilikten itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabi olan yıllık ücretli izin ve tazminatlarda da zaman aşımı 5 yıla indirilmiştir.
Yıllık izin ücreti ve tazminatlar için yasanın yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri, değişiklikten önceki hükümlere tabi olmaya devam edecektir. Ancak, zamanaşımı süresinin henüz dolmamış kısmı, ek 3 üncü maddede öngörülen süreden uzun ise, ek 3 üncü maddede öngörülen sürenin geçmesiyle zamanaşımı süresi dolmuş olacaktır. Yani her halükarda yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren 5 yıl içerisinde davanın açılması gerekli olup aksi takdirde sava zamanaşımına uğrayacaktır.
Bilindiği üzere; Borçlar Kanunun 126/3 maddesine göre işçi ücretlerine ilişkin davalar 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Fazla çalışma, ikramiye, çocuk, aile, eğitim, yol, yakacak yardımı gibi ücret ve ücret niteliğinde olan alacaklar 5 yıllık zaman aşımına tabi alacaklardandır.
Son düzenlemeyle işçi lehine olan ve kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, ayrımcılık tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına uygulanan 10 yıllık zaman aşımı süreleri işveren lehine düzenleme ile 5 yıla düşürülmüştür. Hak kaybına uğramamak adına işçilerin dikkatli olmasında fayda olacaktır.
YAZAR: Av. Tuncay DOLU